Bağırsak Sağlığınızı Düzenlemek Cildinize Nasıl Yardımcı Olabilir?

Yüzünüzde, sırtınızda ya da boynunuzda çıkan sivilcelerden mustarip misiniz? Eğer öyleyse, yalnız değilsiniz. Birçok kişi sivilce sorunuyla mücadele ediyor. Sivilce, yalnızca görünümünüzü etkilemekle kalmaz, vücudunuzda başka bir şeylerin ters gittiğine de işaret ediyor olabilir.

Peki ya bağırsak sağlığı ile sivilce arasındaki ilişkiyi hiç düşündünüz mü?

Sivilce, en sık görülen cilt problemlerinden biridir. Kadın ya da erkek fark etmeksizin, özellikle ergenlikten 30’lu yaşlara kadar birçok kişiyi etkiler. Ancak sivilce, yalnızca cilt yüzeyindeki bir sorun değildir; bağırsak sağlığınızla doğrudan bağlantılı olabilir.

Bu yazıda, sivilcenin nasıl oluştuğunu, olası nedenlerini, tedavi seçeneklerini ve özellikle de bağırsak-cilt ekseni adı verilen bağlantının neden bu kadar önemli olduğunu ele alacağız.

Hazırsanız, cildinizin altında yatan gerçek nedenlere birlikte bakalım.

Sivilce Nedir?

Bağırsak sağlığı ile sivilce arasındaki bağlantıya geçmeden önce, sivilcenin ne olduğunu ve nasıl oluştuğunu anlamak önemlidir. Tıbbi adıyla acne vulgaris, ciltte meydana gelen iltihaplı bir durumdur. Cildimiz sürekli olarak kendini yenilerken, üst katmandaki ölü hücreler dökülmeye başlar. Cilt ayrıca sebum adı verilen kalın, yağlı bir madde üretir. Sebum, cildi nemli tutmak ve dış etkenlere karşı korumak için gereklidir.

Bununla birlikte, cildimizde trilyonlarca bakteri yaşar. İşte bu ölü deri hücreleri, sebum ve bakteriler gözenekleri tıkadığında, sivilce oluşumu başlar.

Sivilcenin farklı türleri vardır. İki ana kategoriye ayrılır:

İnflamatuar (iltihaplı) sivilce

Non-inflamatuar (iltihapsız) sivilce

Non-inflamatuar sivilce, genellikle siyah nokta veya beyaz nokta şeklinde görülür. Şişlik ya da kızarıklık olmaz ve daha yüzeyseldir.

İnflamatuar sivilce ise daha kızarık görünür. Bunlar papül, püstül, nodül veya kist şeklinde olabilir. Dokunulduğunda ağrıya neden olabilir ve tedavisi daha zor olabilir.

Bazı kişiler yalnızca bir tür sivilce yaşarken, bazıları her iki türü birden yaşayabilir. Neyse ki, yaşam tarzınız ve alışkanlıklarınız sivilce oluşumuna nasıl katkıda bulunduğunu anlamanıza yardımcı olabilir. Bu da doğru tedaviye ulaşma sürecini kolaylaştırır.

Sivilceye Ne Sebep Olur?

Sivilce, aslında vücudun iltihaplı (inflamatuar) bir yanıtıdır. Yani vücutta bir enflamasyon (yangı) hali vardır. Bu enflamasyonu tetikleyen bazı temel nedenler şunlardır:

  •      Beslenme
  •      Hormonlar
  •      Stres
  •      Bağırsak sağlığı

Şeker, süt ürünleri, trans yağlar ve rafine karbonhidratlar açısından zengin beslenme şekli iltihaplanmayı tetikler. Bu sadece bağırsak sağlığını bozmakla kalmaz; aynı zamanda ciltte de enflamasyona ve sivilce patlamalarına yol açar.

Stres de sivilceyi kötüleştirebilir. Stresli olduğunuzda vücudunuz kortizol salgılar. Bu hormon, vücuda bir “alarm” sinyali göndererek onu savaşmaya hazırlar. Kortizol salınımı bağışıklık sistemini de harekete geçirerek inflamatuar tepkileri artırır.

Tüm bu faktörler hem bağırsak sağlığını bozabilir hem de ciltteki enflamasyonu artırabilir. Bağırsak sağlığı ile sivilce arasında doğrudan bir ilişki vardır; bu nedenle içsel dengesizlikler ciltte de kendini gösterebilir.

Geleneksel Sivilce Tedavileri

Bugün piyasada birçok sivilce tedavisi mevcut. On yıllardır uygulanan bu tedaviler genellikle topikal (cilt yüzeyine uygulanan) veya oral (ağız yoluyla alınan) ilaçları kapsar.

Eczanelerde kolayca bulunabilen ürünler arasında yüz yıkama jelleri, kremler ve lokal tedaviler bulunur.

Alınan ilaçlar ise daha agresif tedavi yöntemleridir ve reçete ile temin edilir. Ancak bu ilaçların ciddi yan etkileri olabilir.

Dğer yandan antibiyotikler bağırsaktaki hem iyi hem de kötü bakterileri yok eder. Bu da bağırsak mikrobiyotasını zayıflatarak zararlı patojenlerin aşırı çoğalmasına neden olabilir.

Geleneksel dermatolojik yaklaşımlar genellikle sivilceyi sadece “cilt yüzeyinde” bir sorun olarak ele alır. Bu nedenle reçete edilen ilaçlar genellikle sadece ciltteki bakterilere yöneliktir.

Bu tedaviler geçici olarak işe yarasa da sorunun kökenine inmez.

 

Bağırsak-Cilt Ekseni (Gut-Skin Axis)

Vücudumuzdaki sistemler birbirine bağlı çalışır. Yani bağırsakta olup bitenler sadece sindirimi değil; ruh halini, bağışıklık sistemini ve hatta cilt sağlığını doğrudan etkiler. İşte bu bağlantıya “bağırsak-cilt ekseni” (gut-skin axis) denir.

Bu ekseni, vücudun içinde kurulu büyük bir iletişim ağı gibi düşünebilirsiniz.

Cilt, vücudumuzun en büyük organıdır. Dışarıdan gelen zararlı etkenleri engellerken, içerideki sistemleri de korur.

Bağırsaklar ise yediklerimizi sindirir, besin öğelerini emer, atıkları dışarı atar ve toksinlerin kana karışmasını engeller. Ancak bağırsakta bir denge bozulduğunda — yani dysbiosis oluştuğunda — bu iletişim sistemi sekteye uğrar.

Dysbiosis, bağırsakta bulunan iyi ve kötü bakteriler arasındaki dengenin bozulmasıdır. Bazı bakteri türlerinin aşırı çoğalması veya yararlı türlerin azalması bu duruma neden olur.

Bu bozulma sadece sindirim sistemini değil, bağışıklık sistemiyle olan iletişimi de etkiler. Çünkü bağışıklık hücrelerinin yaklaşık %80’i bağırsaklarda yer alır.

Bu hücreler, vücudun diğer sistemleriyle haberleşir. İşte bağırsak-cilt ekseni bağırsaklardaki bu bağışıklık sinyallerinin ciltle iletişime geçtiği önemli bir yoldur.

Peki Bu Ne Anlama Geliyor?

Bağırsak bakterilerindeki bir dengesizlik;

Ciltte sivilce, kepek, egzama, dermatit gibi problemleri tetikleyebilir.

Hatta bazı cilt kanseri türleriyle bile ilişkilendirilmiştir.

Bu eksen sayesinde, örneğin bağırsaklarda gelişen bir iltihaplanma (inflamasyon), ciltte kızarıklık, kaşıntı veya akne şeklinde kendini gösterebilir.

Tam tersine, bağırsak florasını onarmak ve desteklemek cilt sağlığını doğrudan iyileştirebilir.
 

Bağırsak Sağlığı ve Akne

Bağırsak mikrobiyotasındaki dengesizlik, vücutta sistemik enflamasyona (iltihaplanmaya) katkıda bulunabilir. Kötü beslenme, stres ve toksinler bağışıklık sistemini tetikleyerek bir bağışıklık tepkisi başlatabilir. Bağışıklık sistemi karşılaştığı patojenlerle savaşırken enflamasyon üretir. Kronik enflamasyon, bağırsak astarını zayıflatabilir. Bağırsak duvarında oluşan bu sızıntı, "sızdıran bağırsak" (leaky gut) olarak adlandırılır. Bağırsak duvarındaki sıkı bağlantılar bozulduğunda, bakteri ve virüsler kan dolaşımına karışabilir. Bu patojenler vücudun diğer bölgelerine ulaşarak cilt sorunlarına, örneğin akneye neden olabilir.

Sızdıran bağırsak ve akne, vücudun metabolitlere nasıl tepki verdiğini de etkileyebilir. Metabolitler, hücresel metabolizmanın ara ya da son ürünleridir. Vücut, çeşitli işlevleri yerine getirmek için bu maddeleri kullanır. Ancak kötü bağırsak sağlığı, metabolitlerin görevlerini aksatabilir. Bu durum, insülin direnci, östrojen baskınlığı ve androjen fazlalığı gibi hormon dengesizliklerine yol açabilir. Bu dengesizlikler, akne oluşumu ve şiddeti ile bağlantılıdır.
 

SIBO ve Akne

SIBO, ince bağırsakta bakteri aşırı çoğalması anlamına gelir. Bu durum, bağırsakta enflamasyona ve sindirim sistemi rahatsızlıklarına yol açabilir. Bağırsak-cilt ekseni adeta bir iletişim hattı gibi çalıştığı için, bu enflamasyon bağışıklık sistemi aracılığıyla vücudun diğer bölgelerine yayılır. Sonunda cilde ulaşarak burada da iltihaplı tepkilere neden olur. Bağırsak sağlığı ve akne birbiriyle yakından ilişkilidir. Dengesiz bir bağırsak mikrobiyotası, cildin normal işleyişini bozabilir.


H. pylori ve Akne

Helicobacter pylori (H. pylori), midede yaşayan bir bakteri türüdür. Araştırmalar, dünya nüfusunun %50 ila %75’inin bu bakteriyi taşıdığını tahmin etmektedir. H.pylori'nin görevi mide asidini düzenlemektir ve çoğu zaman herhangi bir sorun yaratmaz. Ancak aşırı çoğaldığında enflamasyona neden olabilir ve mide ülseri gibi sindirim problemleri oluşturabilir. Kronik enflamasyon, kanda antikor seviyesini artırarak ciltte iltihaplanmaya yol açabilir. Bir çalışma, şiddetli akneye sahip bireylerde H.pylori enfeksiyonunun daha yaygın olduğunu göstermiştir.
 

Bağırsak Sağlığınızı ve Aknenizi Ele Almak

Akneye sahip olmak moral bozucu olabilir. Neyse ki, bağırsak sağlığınızla ilgilenmek, aknenizin temizlenmesi üzerinde doğrudan bir etkiye sahip olabilir! Gelin testlerin, beslenmenin, takviyelerin ve yaşam tarzı alışkanlıklarının nasıl fark yaratabileceğini inceleyelim.
 

Testler

Dermatologlar akneyi sadece cildinize bakarak teşhis edebilir. Ancak kök nedenini bulmak için daha derine inmeniz gerekir. Bir GI Map dışkı testi, size özel bağırsak disbiyozisini (mikrobiyal dengesizlik) belirlemenize yardımcı olabilir. Ayrıca H. pylori gibi faktörlerin akne ataklarınızın arkasında olup olmadığını da tespit edebilir.

Gaita testlerinin yanı sıra bazı kan testleri, vücuttaki enflamasyonu ve bakteri aşırı çoğalmasını tespit edebilir.
Son olarak, nefes testi yaptırmak, SIBO (ince bağırsakta bakteri aşırı çoğalması) veya H. pylori ile karşı karşıya olup olmadığınızı anlamanıza yardımcı olabilir.

Beslenme
İnflamatuar (iltihap yapıcı) gıdalardan arındırılmış bir beslenme düzeni benimsemek, bağırsaklarınızın iyileşip kendini onarmasına olanak tanır. Bağırsak sağlığı ve akne birbirine bu kadar bağlıyken, doğru bir beslenme şekli aynı zamanda aknenizi de iyileştirebilir.

Kötü olanı ortadan kaldırın: Bağırsak ortamını olumsuz etkileyen tüm etkenleri ortadan kaldırın. Buna iltihap yapıcı ve toksik tüm gıdalar dahildir. Ayrıca maya türü bakterilerin ve SIBO gibi bağırsak enfeksiyonlarını da ele almak gerekir.

Eksik olanı geri kazandırın: Günlük rutininize sindirim enzimleri eklemek optimal sindirimi ve besin emilimini destekler. Bunlar ayrıca vücudun bağırsak onarımı ve enflamasyon yanıtlarını da destekler.

Sağlıklı bakterilerle yeniden yerleştirin: Yararlı bakterileri tekrar bağırsaklarınıza kazandırmak, sağlıklı bir bağırsak ortamının yeniden kurulmasına yardımcı olur.

Bağırsakları onarın: Gerekli besin maddelerinin sağlanması, bağırsakların kendini onarmasına yardımcı olur. Kemik suyu ya da kolajen içmek de bağırsakları iyileştirmeye yardımcı olur.

Lif açısından zengin gıdalar tüketmek, optimal bağırsak sağlığını ve akne sonuçlarını daha da destekler. Prebiyotik ve probiyotik içeren gıdaları tercih ederek beslenmenizden en iyi şekilde fayda sağlayabilirsiniz. Şeker ve glutenden uzak durmak da bağırsak sağlığı için faydalı olacaktır.

Yaşam Tarzı: Bağırsak sağlığını ve akne ile ilgili sonuçları iyileştirmek için bazı yaşam tarzı değişiklikleri gerekebilir. Antibiyotikleri, yalnızca gerçekten gerekli olduğunda kullanın. Ayrıca, doktorunuza hangi ilaçlardan yavaş yavaş vazgeçebileceğiniz konusunda danışın. Stresi azaltmak, iltihabı kontrol altında tutmak için önemli bir adımdır. Yürüyüşe çıkmak, masaj yaptırmak veya rahatlatıcı müzikler dinlemek, vücuttaki kortizol seviyelerini düşürmeye yardımcı olabilir. Toksin yükünüzü azaltmak için toksik olmayan ev temizlik ürünleri ve doğal cilt bakım ürünleri kullanmak da kimyasal maruziyetini sınırlamaya yardımcı olabilir.